( Çeşitli şiir ve şarkı sözlerinden
alıntılar yapılarak derlenmiştir.)
Bir yavru serçenin hayata alıştığı gibi
Ağzım açık bağlanmıştım sana.
Bir karıncanın yuvasına yaklaştığı gibi
Titremiş, heycanlanmıştım sana...
Anlatamam...
Kumlara yazılmış sözcükler kadar
Kısacıktı ümidim...
Ve anladımki bir takım şeyleri
Ben daha ilk dalgayla yitirdim.
Ay doğarken bir söğüdün ardından,
Gök yüzünde sisli bir esintiyle
Akşamın göğsüne hüzün serperek,
Ve yağmurdan geceye
Çiçejkli perdeler çekerek,
Beni düşün...
Beni düşün, unutma...!!!
En umutsuz gününde,
Bağrına bir sancı çöktüğünde,
Ve dağların mazlum ateşi
O güzelim saçlarına
Cayır-cayır yanıp ulaştığında,
Beni düşün...
Beni düşün, unutma...!!!
Beni düşün bir kavganın içinde;
Helal bir aşkın peşinde...
Ve, vefasızlardan arta kalmış yüreğimin,
Can çekişen o son parçasını da
Sana sakladığımı bil...
Kar yağarken mor dağların ucundan,
Sol yerinde sessiz bir iniltiyle,
Yastığın yüzüne yaşlar dökerek,
Ve, akşamdan gizlice bir aaah çekerek,
Beni düşün...
Beni düşün, unutma...!!!
Beni düşün her yağmurun yağdığında,
Islak ve kırılgan bir türkünün içinde...
Göğsünden dudaklarına doğru,
Sancılı bir isyan kabardığında;
Bastırarak kalbini avuçlarınla,
Sesini okşadığımı bil...!!!
Gitmek istiyorsan git...
Gerçek dostlar asla vedalaşmaz!...
Durma git!
Dışarısı dinamit... Dışarısı enkaz!...
Ricam fotoğraflarımı yanına al.
Kağıt parçasından korkma; birşey olmaz...
Kendini arıyorsan git...
Mutlu bir hayat kur,
İçinde beni barındırmayan...
Kalma git!
Dışarısı panik... Dışarısı izdiham.
Yine bir tek ben olurum, sana parçalanan...
Demek şimdi gidiyorsun
Yıkılan bir duvar gibi
Ömrüme devrile devrile....
Ve bana bir tek seçenek kalıyor:
Güle-güle... Güle-güle...
Beni tutma, böyle sahnelere gelemem.
Beni tutma, çok kötü yanılırsın.
Yıllardır öyle biriktim ve öyle gerildim ki
Şimdi topyekün boşalırım,
Toz olur dağılırsın...
Beni tutma, kimselere boyun eğmem.
Beni tutma, hırsımdan çatlarım.
Yıllardır öyle sabrettim ve öyle doldum ki
Şimdi yanardağ gibi
Birden bire patlarım....
Ağlamak istemiyorum... Yenildim sana.
Hikayenin özeti bu...
Bir istimlak gibi ödedin,
Ve çiğneyip geçtin aşkımı.
Şimdi ben nerelerde sararım
Zonklayıp duran bu yaramı...
Demek şimdi gidiyorsun,
Yazdığım son şiir, söyle yarım mı kalacak?
Demek öykümüzü bir ruj lekesi gibi yapıştırıp
Aynanın sahte yüzüne gidiyorsun...
Herşey tamam diyorsan, git...
Beni viran bir şehir gibi terket.
Haydi git...
Dışarıdı ispiyon... Dışarısı ihanet...
Seni bir gören olması,
Dikkat et!...
Dostlukmuş... Ölüme yürümekmiş...
Üstüne titremekmiş... Vefaymış!
Aşk dediğin, zavallı bir kapıyı,
Duvara çarpıp çıkıncaya kadarmış...
Bana koymaz deyip,
Sancını bir kilo rakıya gömsende gece yarıları,
Asıl sancı, uyandığında
Bütün odaları boş görünce koyarmış!...
Suskun görünsem de,
Fırtınalı ve mağrurum.
Bir mızrak gibi,
Aynalarda hep dik durdum
Ben sana hiçbir gün kötü söylemedim
Laf getirmedim.
Ama göğsümü çok hırpaladım
Kalbimi çok yordum.
Ben hayatım boyunca
En çok kendimi yordum...!
Aramak ne kötü, herkeste seni,
Her yüzde bulup yanılmak seni..!
Aaahh, turuncu rüyalar güzeli
Hem kendini yok ettin, hem beni...
Bugün 58 ziyaretçi (66 klik) kişi burdaydı!
Copyright: Burak Gülez 32. MADDE.....
Sayın Ziyaretçi:
İP niz : 3.128.205.137
Kullandığınız Browser : Mozilla/5.0 AppleWebKit/537.36 (KHTML, like Gecko; compatible; ClaudeBot/1.0; +claudebot@anthropic.com)
//burakgulez.tr.gg/Derleme-%26%23350%3Biir.htm alt sayfasındasınız.
içinde bulunduğunuz alt sayfanın başlığınıDerleme Ċiir
Şu anda bakılan sayfa:
Bugün kü klikler 66
Bugünkü kullanıcılar 58
I